Türkiye'de Çalışan ve Emekli Oranı Üzerine Güncel Veriler

Türkiye'de Çalışan ve Emekli Oranı Üzerine Güncel Veriler
Mahfi Eğilmez, Türkiye'deki çalışan ve emekli oranlarını detaylandırarak sosyal güvenlik sisteminin durumunu ele aldı. 2024 yılı verileriyle birlikte, emekli aylıkları ve gelir kaynakları hakkında önemli bilgiler sundu.

Türkiye'de Çalışan ve Emekli Oranı Üzerine Güncel Veriler

Mahfi Eğilmez, Para Borsa'da 'Çalışan–Emekli Oranı' başlıklı bir yazı yayınladı. Türkiye’de 25 milyon 625 bin 750 aktif sigortalı (çalışan) ve 16 milyon 677 bin 617 pasif sigortalı (emekli vb.) vatandaşın bulunduğunu belirtti. SGK bünyesinde yer alan sigortalıların üç farklı kategoride değerlendirildiğini ifade etti.

Eğilmez, sigortalıların 4a, 4b ve 4c gruplarında yer aldığını ve bu grupların ikiye ayrıldığını söyledi. Aktif sigortalılar, sigortalı olarak adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kişileri kapsıyor. Pasif sigortalılar ise kendisine veya hak sahiplerine aylık ve/veya gelir bağlananları ifade ediyor.

Sigorta Gruplarının Rakamları

Eğilmez, üç farklı grupta incelenen sigortalılar hakkında verdiği verileri detaylandırdı. 4a grubunda yer alan sigortalılar, eskiden Sosyal Sigortalar Kurumuna bağlı olan sigortalılardır. Özel bir işyerinde sözleşmeli olarak çalışan kişilere sağlanan sosyal güvenceler bu başlıkta toplanıyor. 2024 yılsonu itibarıyla aktif 4a grubu sigortalı çalışan sayısı 18 bin 899, pasif sigortalı konumunda 4a grubu üyelerinin sayısı ise 11 bin 243 olarak belirlendi.

4b grubunda yer alanlar, eskiden BAĞ-KUR sigortası olarak adlandırılan sisteme bağlı olan sigortalılardır. Bu sisteme kayıtlı ve prim ödeyen kişiler, kariyer ve meslek grupları dışında kalan ve bir işyerine bağlı çalışmayan, dolayısıyla kendi mesleğini yapan bağımsız çalışanlardır. Bu grupta aktif sigortalı sayısı 3 bin 067, pasif sigortalı sayısı ise 2 bin 911 olarak kaydedildi.

SGK Gelirleri ve Emekli Aylıkları

Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) 2024 yılı toplam gelirleri 3.962,4 milyar lira olarak gerçekleşti. Bu gelirlerin 2.810,5 milyar lirası (yaklaşık yüzde 71’i) prim gelirlerinden, 637,7 milyar lirası devlet katkısı, 514,3 milyar lirası ise diğer gelirlerden oluşuyor. SGK’nin 2024 yılında yaptığı toplam emekli aylığı ödemeleri 2.667,8 milyar lira oldu. 2023 yılında bu miktar 1.961,8 milyar lira olarak kaydedilmişti.

Bunlara ek olarak, 980,9 milyar lira da sağlık ödemesi yapılmış durumda. SGK’ye devlet bütçesinden aktarılan paraların tutarı (transferler) 2023 yılında 894,8 milyar lira iken, 2024 yılında bu rakam 1.442,6 milyar liraya ulaşmış durumda. SGK’nin, topladığı primler ve diğer gelirlerle emekli maaşlarını ve benzer hakları karşılayamadığı, bütçeden giderek artan miktarlarda yardım aldığı görülüyor.

Çalışan ve Emekli Oranı Üzerine Değerlendirme

Yukarıda paylaşılan verilere göre, 1,5 aktif (prim karşılığı çalışan) sigortalıya 1 emekli düşmektedir. Bu konuda sağlıklı olarak kabul edilen oran ise 4 çalışanın 1 emekliye bakması olarak ifade ediliyor. Eldeki son resmi veriler, Türkiye’de 2025 yılının Mart ayında işsiz sayısının 2.807 bine (işgücünün yüzde 7,9’u) gerilediğini gösteriyor.

Buna karşılık, iş aramadığı halde işsiz olan ve iş bulursa çalışmaya hazır olduğunu ifade edenleri de işin içine katarsak (geniş işsizlik), işsizlerin sayısı 10 milyonun üzerine yükseliyor. Türkiye’de gerçek işsizlik oranını en doğru gösteren oran budur. Çalışan (aktif) sigortalı / Emekli (pasif) sigortalı oranı, geniş işsizlik kavramı içinde yer alan insanların iş bulup çalışmasına ve prim öder konuma gelmesine bağlıdır.

Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Gerekiyor

Geniş işsizlik oranı ne kadar azalırsa, çalışan / emekli oranı da sağlıklı orana o kadar yaklaşacaktır. Türkiye, yatırım ortamını mutlaka iyileştirmek ve istihdamı yükseltmek zorundadır. Bunun yolu, riskleri düşürmekten geçmektedir. Sürekli risk yaratan bir ülke konumundan çıkmadığımız sürece, her yeni risk başka bir riskin alt yapısını hazırlamaktadır.

Sosyal ve siyasal riskler yükseldikçe, yatırım ortamı zayıflamakta, yatırımlar azalmaktadır. Yatırımlar azaldıkça yeni iş yaratma imkânı kalmamaktadır. Sonuç olarak, geniş işsizliği ve dolayısıyla çalışan / emekli oranını düzeltmek mümkün olmamaktadır.