Türkiye ekonomisinde üretim, istihdam ve ihracatta önemli bir yer tutan küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ), suni teneffüs ile hayatta tutulmaya çalışıldıkça, zombi şirketlerin en fazla olduğu ülkeler arasına girdi. Bu durum, finansal açıdan sağlıklı olmayan ve iflas riskiyle karşı karşıya kalan ancak hala faaliyette olan zombi şirketlerin sayısının artmasına yol açtı. Ekonomistlere göre, bu süreçte yüksek faizle yapılandırılan borçların bankacılık sisteminde ne kadar daha yüzdürüleceği kritik bir öneme sahip.
Buz dağının görünen kısmında ise 4.4 trilyon liralık KOBİ kredisi borcu ile 95 milyar liraya ulaşan batık kredi hacmi bulunuyor. KOBİ kredilerinin yüzde 52’sini veren kamu mevduat bankalarında takipteki alacak oranının bir yılda ikiye katlanması dikkat çekiyor. BDDK verilerine göre, son bir yılda kamu bankalarında KOBİ kredileri yüzde 30 oranında artış gösterirken, takipteki alacaklar yüzde 113 seviyesinde arttı.
Şirketlerin batmasını engellemek adına, zombi şirketlerin borçlarının bir şekilde yüzdürüldüğünü belirten Ekonomist İnan Mutlu, kamu bankalarındaki batık KOBİ kredilerinin özel bankalara göre çok daha yüksek olmasının nedenlerini açıkladı. “Şimşek ve yönetimi kredi kanallarının daraltılması konusunda politika belirlemeye çalışırken; kamu bankaları ise belirli ölçüde zombi şirketlerin kredilerini, siyasi gerekçelerle yapılandırmaya ya da yeni krediler sunmaya devam ediyor.” ifadeleriyle durumu özetledi.
Bu durum, bankacılık sisteminin sağlığını tehdit eden bir unsur olarak öne çıkıyor. Kamu bankalarının bu yaklaşımı, zombi şirketlerin ayakta kalmasına olanak tanırken, aynı zamanda finansal istikrarı da tehlikeye atıyor. Ekonomistlerin bu konudaki endişeleri, Türkiye'nin ekonomik geleceği açısından önemli bir tartışma konusu haline geliyor.
Ekonomist Erol Taşdelen, yüzde 50-60’dan TL kredi kullanan KOBİ’lerin tüm nakit akışlarının bozulduğunu ifade ediyor. Bankalardan kredi alamayan KOBİ’lerin ise yüzde 75-80 faizle faktoring kullanmak zorunda kaldığını belirtiyor. “Bu oranlara hiçbir firma dayanamaz” diyen Taşdelen, IMF’nin Türkiye raporlarında sorunlu kredilerin oranını yüzde 13 olarak bildirdiğine dikkat çekiyor.
Bu oran, KOBİ’lerde aşırı bir ‘zombi’ firma yoğunlaşmasının yaşandığını gösteriyor. Taşdelen, şehirlerin ana caddelerindeki tabelaların önümüzdeki 2 yılda en az yarısının değişeceğini öngörüyor. Bu durum, Türkiye ekonomisinin geleceği açısından ciddi bir uyarı niteliği taşıyor ve KOBİ’lerin sürdürülebilirliği konusunda önemli sorular ortaya çıkarıyor.