Türkiye Hazır Giyim Sektöründe Kriz ve Gelecek Beklentileri
Türkiye Hazır Giyim Sektöründe Kriz ve Gelecek Beklentileri
Türkiye hazır giyim sektörü, maliyet artışları ve rekabet kaybı ile karşı karşıya. Dernek başkanları, acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı. Sektörün geleceği belirsizliğini koruyor.
Mevcut Durum ve Sektörün Sorunları
EGSD ve TGSD başkanları, hazır giyim sektörünün mevcut durumunu ve geleceğe yönelik beklentilerini kamuoyu ile paylaştı. TGSD Müşterek Başkanı Toygar Narbay, sektörün rekabetçiliğini kaybettiğini ve maliyet artışlarının önüne geçilemediğini belirtti. Hükümetin acil önlem alması gerektiğini vurguladı. Narbay, “Enflasyon ile yüksek ücret artışı arasında açıklanan rakamlardan kaynaklanan bir uyumsuzluk var” diyerek mevcut durumu özetledi.
Yüksek vergi, SSK yükleri, enerji maliyetleri ve yüksek faiz gibi sorunlar, sektörün gündeminde yer alıyor. Narbay, “Yüksek faiz ve baskılanan kur nedeni ile şu anda üretim şirketleri zarar ediyor” diyerek üretim koşullarının zorluğuna dikkat çekti. Bu şartlarda üretim yapılamaz hale geldiğini ifade etti.
İthalat ve Rekabet Sorunları
Narbay, Türkiye’nin Mısır, Fas ve Uzak Doğu ülkeleri ile karşılaştırıldığında daha pahalı olduğunu belirtti. “Müşteri bize diyor ki kaliteniz var, ama yüzde 60 değil” diyerek fiyat rekabetinin zorluğuna dikkat çekti. 2022 yılında yüzde 10.5 kar eden bir şirketin 2023’te karlılığının düştüğünü ifade etti. 2025 yılında sektörün para kaybetmeye devam edeceği öngörülüyor.
İthalatın artması, sektörün rekabetçiliğini kaybettiğinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Narbay, “Yüzde 30 gümrük vergisi olmasına rağmen ithalat artıyorsa Türkiye gerçekten rekabetçiliğini kaybetmiş durumda” dedi. Üretim düşüşü, yatırımların karşılığını bulamaması nedeniyle ciddi bir sorun haline geldi.
Fırsatlar ve Çözüm Önerileri
ABD Başkanı Donald Trump’ın yeni gümrük vergileri, Türk hazır giyim sektörü için fırsatlar sunuyor. Narbay, Türkiye’nin yüksek entegre yapısı ve tasarım gücü ile bu yeni dünya düzeninde öne çıkabileceğini belirtti. Kamu destekleri ile sektörün rekabetçiliğinin artması durumunda 5 milyar dolarlık ilave ihracat yapılabileceği ifade edildi.
Kur desteklerinin artırılması ve ithalatçı firmaları önceliklendiren teşvik sistemlerinin gözden geçirilmesi gerektiği vurgulandı. Uzak Doğu’dan ürün tedarikinde fiyat farkının yeni vergilerle birlikte yüzde 28 civarına düşeceği belirtildi. Bu durum, Türkiye için benzersiz bir pazar kazanım fırsatı sunuyor.
İthalat Artışı ve Sektörün Geleceği
EGSD Başkanı Akçakaya, son 2 yılda hazır giyim ithalatının yüzde 55 arttığını belirtti. İthalatın artmasının, yurt içi maliyetlerin yüksek olmasından kaynaklandığını ifade etti. Sektör, zararına ürün yaparak mücadele etmeye devam ediyor. Ancak bu durum, üreticilerin dayanma süresini sorgulatıyor.
Akçakaya, “Bu sektörün bilgi birikimi ve insan kaynağı bir hazine” diyerek korunması gerektiğini vurguladı. Narbay, net ihracata yüzde 10 kur dönüşüm desteği verilmesi gerektiğini belirtti. İthalatçıları destekleyen mevcut yapının yeniden düzenlenmesi gerektiği ifade edildi.