Pakize Akbaba, 70 yaşında ve şehit oğlu Namık Ayhan Akbaba'nın ardından terörle mücadeleye adanmış bir yaşam sürüyor. Eylül 1993'te Van'ın Başkale kırsalında, oğlu ve arkadaşları terörist bir grubun saldırısına uğradı. Oğlunun şehit olması, Pakize Hanım'ın hayatını derinden etkiledi. O günden sonra, şehitler ve gaziler için mücadele etmeye başladı. Şehit Anaları Derneği'ni kurarak, terörün etkilerine karşı durdu.
Pakize Akbaba, oğlu şehit olduktan sonra sıkça Edirnekapı Şehitliği'ne gidip onunla konuştu. Oğlunun anısını yaşatmak için neler yapabileceğini düşündü. Bu süreçte, terörle mücadele etmek için köprü kapatma eylemleri gerçekleştirdi. TBMM'de terörü protesto etti. Bu cesur duruşu, ona 4 yıl hapis cezası istemiyle yargılanma süreci getirdi, ancak beraat etti.
O, şehit annesi olarak, terörün yarattığı acıları ve kayıpları dile getiriyor. Gözyaşlarıyla oğlunun kabrinin üzerindeki çiçeklere düşen gözyaşları, onun içindeki derin acıyı simgeliyor. Pakize Hanım, “Haberiniz olsun sizin katilinizi affediyorlar. Ananın yüreği bu olup bitenlere dayanmıyor evladım” diyerek, yaşadığı acıyı dile getiriyor.
Pakize Akbaba, terörle mücadelede yaşanan adaletsizliklere karşı öfkesini dile getiriyor. “50 bin kişinin katilinin Diyarbakır meydanında mektubunu okudular” diyerek, teröristlerin affedilmesine karşı çıkıyor. Şehit ailelerinin gönlünü almadan, PKK'nın siyasi oyunlarına alet olunduğunu düşünüyor. “Hakkımı helal etmiyorum. Bu dünyanın altı da var” diyerek, yaşadığı derin öfkeyi ifade ediyor.
Pakize Hanım, terörle mücadelede yeni şehitlerin geleceğini hatırlatıyor. “Ben böyle bir düzen görmedim, yaşamadım. Cumhuriyete layık düzen değil” diyerek, mevcut durumu eleştiriyor. Şehit yakınlarının ve gazilerin öfkesi yalnızca iktidara değil, yıllarca destekledikleri MHP'ye de yöneliyor. Bu öfkenin büyümesi, Öcalan'ın talepleriyle daha da artacak gibi görünüyor.
Abdullah Öcalan, cezaevlerinde bulunan PKK'lıların affedilmesini talep ediyor. Öcalan, “Umut Hakkı” denilen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararını örnek alarak, kapsamlı bir af istemekte. Ancak, bu durumun halkta nasıl bir karşılık bulacağı belirsizliğini koruyor. Öcalan, örgütün dağ kadrosundaki teröristlerin de affedilmesini talep ediyor.
Halkın isteği, kanın durması ve barış ortamının sağlanması. Diyarbakır'da, gelişmeleri yakından izleyen kaynaklar, PKK'lılar için kapsamlı bir af çıkarılmasını bekliyor. Ancak geçmişteki af yasalarının sonuçları, halkın güvenini sarsmış durumda. “Eve dönüş” ve “topluma kazandırma” gibi düzenlemelerin, teröristleri örgütten uzaklaştırmak için yeterli olup olmayacağı tartışma konusu.
Pakize Akbaba'nın mücadelesi, terörle mücadeledeki zorlukları ve şehit ailelerinin yaşadığı acıları gözler önüne seriyor. Oğlunun anısını yaşatmak ve terörün etkilerine karşı durmak için verdiği mücadele, birçok insan için ilham kaynağı olmaktadır. Ancak, terörle mücadeledeki belirsizlikler ve siyasi oyunlar, halkın güvenini sarsmaya devam ediyor.
Gelecek dönemde, bu konuların daha sık konuşulması bekleniyor. Suriye'deki gelişmeler ve PKK'nın durumu, Türkiye'nin iç politikasını etkilemeye devam edecek. Pakize Akbaba gibi şehit anneleri, yaşanan acıları dile getirerek, toplumda farkındalık yaratmaya çalışıyor. Terörle mücadelede kalıcı çözümler bulunması, halkın en büyük beklentisi olarak öne çıkıyor.